Böreğimizin alt katı peynirli-maydanozlu, üst katı ise patatesli. Amerika'da fillo dough denilen süper ince yufkadan yaptım. Bu yufkayla çoğu hamurişi kolaylıkla yapılır. Ancak tek kattan yaptığınız ve sarmanız gereken hamurişlerinde biraz zorluk çıkarabilir çünkü çok kolay parçalanıyor. Fillo dough en güzel baklavaya gidiyor; ince olduğundan kıtır kıtır ve kat kat bir görünüm veriyor baklavaya. İleride yapınca resmiyle siteye koyarım.
Patateslerden gidiyoruz. Sırada püresi var. Biraz süt, tereyağı, karabiber, tuz ve kavrulmuş soğan ekledim. Ben patates püresini kahvaltılıklarla beraber yemekten hoşlanıyorum. Bilhassa çay, zeytin ve peynirle.
Bir patates hastası olarak, soğan, biber ve patatesten oluşan bu basit yemeği siteye koymazsam olmazdı. İsterseniz içine et suyu tableti ve çeşitli baharatlar da koyabilirsiniz. Fazla vaktinizin olmadığı zaman yapabileceğiniz pratik bir yemek. Tadının nefis oluşu da cabası.
Bu kırmızı balıklar bizim buradaki turistik bahçede yetiştiriliyor. Bakınca insanın gözleri kamaşıyor. Yem satın alıp atabiliyorsunuz. Suya eğilip balıkları tutmaya çalışanlar başarısız oldular çünkü yüzeyleri oldukça kaygan:)
Tarhananın bile pabucunu dama atan, evdeki bir numaralı çorbamız. Ayran çorbası hem kolay yapılıyor, hem de etli veya sebzeli yemekler, dolma ve pilav gibi bir çok yemeğin yanına iyi gidiyor. Biraz ekşi yoğurttan yapılırsa çorba daha güzel olur. Benim tarifim şöyle: Orta boy bir tencereye yarısına kadar su koyuyorsunuz ve altını açıyorsunuz. Diğer tarafta derince bir kapta, tencereye koyduğunuz suyun 2/3'ü kadar yoğurdu, 1 yumurtayı, 3 çorba kaşığı unu, 1 çay kaşığı kırmızı pul biberi ve 1 tatlı kaşığı tuzu çırpma teli ile iyice birbirine yediriyorsunuz. Bu karışımı yavaş yavaş tenceredeki suyun içine döküyorsunuz, tencerenin altını iyice açıyorsunuz ve kaynayana kadar sürekli karıştırıyorsunuz. Dikkat! Bu çorba taşmaya meraklı çorbalardan biridir. Kabarınca hemen altını kısıp kenara alın ve tekrar kısık ateşe alarak kaynamaya bırakın. Bu arada bir tavada tereyağı ve ayçiçek yağını kızdırın, içine iki çorba kaşığı naneyi atın, bir iki karıştırıp altını kapattığınız çorbanın içine dökün ve tencerenin kapağını kapatın. Çorbanız biraz dinlensin, servise hazırdır.
Mercimek çorbası başka bir sebze katmadan sade ve daha duru olarak da yapılabilir. O şekli de çok güzel oluyor. Bense bu çorbaya havuç ve patates kattım ve kıvamını orta kararda bıraktım. Kızarmış ekmek taneleriyle harika olur.
Lazanya İtalyan mutfağından ödünç aldığımız lezzetlerden biri. Makarna sevenlerin değişik soslarla deneyebileceği bu yemeğin asıl sosunu ben kıyma, mantar, biber ve soğanla yaptım. İstenirse brokoli, havuç gibi sebzeler de katılabilir. Makarnanın ve sosun fırına koymadan önce pişmeye yakın hazırlanmış olmasına dikkat ediyoruz. Beşamel sosu da biraz fazla ve cıvık hazırlıyoruz. Bir dahaki sefere ben lazanyanın beşamel sosuna da biraz kaşar katacağım. Tahmin ediyorum makarna katlarının birbirine daha iyi tutumasına yardım eder. Her kata kıymalı-mantarlı sostan ve biraz da beşamelden ekleyip, en üstünü beşamel ve kaşar rendeleriyle kapatıyoruz. İstenirse maydonoz da serpilebilir. Lazanyayı organik aldığım için makarnaları kaynattığım suyun bir kısmını sakladım. En son bu sudan yemeğin yarısına kadar ekleyip yarım saat pişmek üzere fırına verdim.
Bu sevimli kaz az önce verdiğimiz ekmekleri afiyetle yedikten sonra objektife böyle poz verdi. İrili ufaklı siyahlı beyazlı bir sürü kaz var bu gölde ve gelen gidenler sayesinde en azından sıcak havalarda hiç aç kalmıyorlar.
Bu yemeği değişik tariflerden ekleme çıkarmalar yaparak buldum. Daha önceden bilinen bir yemek mi bilmiyorum; ben adını karışık sote koydum. Yapılışı çok basit. Patatesi, sucuğu ve mantarı küp şeklinde doğruyorsunuz. Patatesleri orta derecede kızartıyorsunuz. Bir tavada tereyağında mantarları ve yarım ay şeklinde doğradığınız soğanları kırmızı biber ve kekik ekleyip sote yapıyorsunuz. Aynı şekilde sucukları da hafif tereyağında kızartıyorsunuz. Daha sonra hepsini fazla yağlarını süzüp karıştırıyorsunuz. İsteğe göre üzerine bolca kaşar rendesi serperek fırında üzeri kızarana kadar (yaklaşık 5 dk.) pişirebilirsiniz. Patates ve mantara tuz atmayı unutmayın;)
Meyve tabağında çok farklı tatları birarada sunmak bence her zaman iyi fikir. En sevdiğim meyvelerden ikisi.
Çorbaların çoğunu severek içerim; tarhana çorbası da favorilerimden biri. Fanatiği olup sabah akşam, yaz kış tarhana içenleri de gördüm. (o kendini biliyor:)). Ben şimdilik daha makul aralıklarla içmeye çalışıyorum. İçerisine az biber salçası, biraz tereyeğı ve çeşitli baharatlar eklenince çorbanız daha leziz oluyor.
Ekmek makinesinden az önce çıkardığım bu ekmeğin içinde iki bardaktan biraz az ve ılık su-süt karışımı, iki çorba kaşığı kadar margarin, iki çorba kaşığı şeker, iki tatlı kaşığı tuz, dört bardak un ve iki tatlı kaşığı instant maya var. Malzemeler bu sırayla katılıyor. Ev ekmeği gibisi yok çünkü içindekilere güvenebilirsiniz ve her zaman sıcak sıcak yeme şansınız var. Hele yanında tereyağı da olursa bir oturuşta ekmeği yarılamak işten bile değil..
Yorumlardan sonra not: Makinede ekmek yaparken dikkat etmeniz gereken birkaç şey var: Tüm malzemeler oda sıcaklığında olacak; özellikle su-süt karışımı çok sıcak olmayacak. Maya abartılmayacak; fazla konursa ekmek kabından taşar ve kapağa yapışır, ayrıca taşan kısımlar ısının etkisiyle yanar. Üçüncüsü de; yeterince un katılacak. Hamur biraz cıvık olursa kabarınca ortası çöker ve ekmeğinizin tadına zarar gelmese de görüntüsü pek de hoş olmaz.
İlk denemeye göre sütlacım fena olmadı. Evde pirinç unu olmadığı için ben pirincini biraz artırdım. Ancak pirinç unuyla daha kıvamlı olur. Bir de sütlaçta pirinci diri seviyorsanız Amerikan pirinci kullanmanızı tavsiye ederim. İçerisinde 4 bardak su, 4 bardak süt, 2 bardaktan biraz az şeker ve 1 bardak pirinç var.
Golden flakes özellikle kahvaltı için çok ideal. Marketten hazır alıp buzdolabında sakladığınız flake'leri kahvaltıdan 10 dakika önce çıkarıp folyo serdiğiniz kurabiye tepsisine diziyorsunuz; çabuk piştikleri için diğer tepsilerde altları biraz yanabilir.
400F'de ısıttığınız fırına atıyorsunuz ve altın sarısı renkte olunca çıkarıyorsunuz. Hem çok yumuşak, hem kıtır kıtır oluyorlar.
Yarı tatlı yarı tuzlu oldukları için isteyenler bal, reçel veya marmelatlarla, isteyenler de tuzlu malzemelerle götürebilir:) Benim kahvaltıda tatlı şeylerle aram olmadığı için böyle hazırladım. Flake'ler kendinden yağlı ancak isteyenler sıcakken tereyağı sürüp de yiyebilir.
O kadar lezzetliler ki..
Hint fıstığı, akaju cevizi, maun cevizi/fıstığı olarak da bilinen bu çerez, Hint kökenli. Günümüzde Arap ülkelerinde ve güney Amerika'da da yetişiyor. Akaju ağacının meyvesinin ucundan toplanan kaju fıstığının tatlı-tuzlu arası çok hoş bir tadı var.
Ne zamandır bulgur pilavı yapmamıştım. Aslında pirinç pilavından daha besinli bir yemek. Bol soğan, biber, salça ve tercihen domates kurusu katılarak yapılırsa daha da lezzetli oluyor. Turşu veya yoğurtla servis yapılabilir.
Arabanın içinden fotoğrafını çektiğimiz bu yer, Salt Lake City'deki Mormon tapınağı. Mormonlar, Hz. İsa'dan sonra Joseph Smith'in peygamber olduğuna ve yeni peygamberlerle vahyin hala devam ettiğine inanıyorlar. Amerikalıların genelinden çok farklılar. Aile bağlarına, evlenip çocuk sahibi olmaya önem veriyorlar. İçki, kahve, çay içmiyorlar. Bu tapınak da Mormonların merkezi ibadet yeri ve içeriye yabancılar bir yana, kilisenin daimi üyesi olan Mormonlar bile özel izinle girebiliyor.
Mmmm.. mantı saati. Önceden hazırlanmış ve buzluğa konmuşsa sadece sosunu hazırlamak gerekeceği için çok pratik ve doyurucu bir yemek. Sarmısaklı yoğurtla da çok güzel oluyor ancak dışarı çıkacaksanız böyle baharatlı-salçalı bir sosla da gayet lezzetli. Bu durumda yanına ayran çorbası harika olur. Yoğurtlu hazırlayacaksanız da domatesli-naneli bir çorba güzel gider. Yukarıdaki mantıyı soslarda usta olan eşim hazırladı.
Bu ufaklıklar hem diğer bazı çikolatalardan daha sağlıklı ve nefisler, hem de pratik ve şirin ambalajları var. Scary Movie 3'de bir adamın kafası Hershey's çikolata şeklindeydi. Beraber film izlerlerken arkadaşı koparıp koparıp yiyordu:)
Sucuklu yumurta, tereyağı, sucuk, domates rendesi, baharatlar ve yumurta ile yapılıyor. Yanında maydonoz ve beyaz peynir gibi kahvaltılıklarla servis yapılabilir; bunlar yemeğe daha hafif ve taze görüntüsü veriyor.
İtalyan mutfağından bir görüntü. Lezzetli bir pizza yemeye gitmiştik ancak bu yemeklerin görüntüsüne kanıp hiç bilmediğimiz bir şey ısmarladık. Biraz ağzımızın tadı bozulmuştu ama yeni şeyler risk almadan keşfedilemiyor:) Eminim içlerinde güzel tadlar vardır çünkü Türk mutfağına çok da uzak görünmeyen sebzeli yemekler ve makarnalar görünüyor.
Bir kış gecesi penceremizden dışarısının bir görüntüsü. Karlar ve loş ışık altında çocuk parkı. Yaz gelince çocuklarla şenlenecek burası ancak şimdiki hali daha büyüleyici. Ortalıkta in cin top oynarken bu karların üzerinde gezinmek masal diyarındaymışsınız hissini uyandırıyor.
Ve sabaha karşı..
Arabamızın önünden geçen bir geyik. Kışın yiyecek bir şeyler bulmak için dağlardan aşağı iniyorlar. Verdiğiniz şeyi yiyebiliyorlar ancak çok ürkekler.
Kiraz domatesler o kadar şirin ve lezizler ki.. Baharda bahçeye ektiğimiz zaman türlerinden emin değildik. Sonra bazıları böyle çıktı, bazıları normal domates gibi:) Kiraz domatesler salatalara ve fırında etli yemeklere çok güzel gidiyor.
Sıklamen çiçeğimin yazınki hali. Şimdi de yaprak açıyor ama bu muhteşem görüntü için baharı, belki de yazı bekleyeceğiz. Nazlı olduğu kadar da vefalı bir çiçek.
Fransız ekmeğinin bizim bakkallarda satılan ekmekten çok farkı yok. Boyutu dışında. Bu ekmekleri geçen yıl yapmıştım ve resmini çekmiştim. kalimeero'yu yeni kurduğum için resmi şimdi kullanmak nasip oldu.
Bu da benim biricik Muz'um. Neredeyse dokuz yıllık arkadaşım. Gittiğim çoğu yere benimle gelir, hiç ses etmez:)
Bahar tatiline girdik. Bir hafta okul yok yani. Bugün karnıyarık, bulgur pilavı ve cacık yaptım. Bulgur pilavını özlediğimiz için yaptım, yoksa pirinç pilavı karnıyarığın yanına daha çok yakışıyor. Yemeğin içine de sosuna da hiç yağ katmadım. Kıymanın kendi yağı ve kızarmış patlıcanların yağı yemeğe yetiyor da artıyor bile.
.jpg)
İlk denemeye göre sütlacım fena olmadı. Evde pirinç unu olmadığı için ben pirincini biraz artırdım. Ancak pirinç unuyla daha kıvamlı olur. Bir de sütlaçta pirinci diri seviyorsanız Amerikan pirinci kullanmanızı tavsiye ederim. İçerisinde 4 bardak su, 4 bardak süt, 2 bardaktan biraz az şeker ve 1 bardak pirinç var.
Yarı tatlı yarı tuzlu oldukları için isteyenler bal, reçel veya marmelatlarla, isteyenler de tuzlu malzemelerle götürebilir:) Benim kahvaltıda tatlı şeylerle aram olmadığı için böyle hazırladım. Flake'ler kendinden yağlı ancak isteyenler sıcakken tereyağı sürüp de yiyebilir. 
İtalyan mutfağından bir görüntü. Lezzetli bir pizza yemeye gitmiştik ancak bu yemeklerin görüntüsüne kanıp hiç bilmediğimiz bir şey ısmarladık. Biraz ağzımızın tadı bozulmuştu ama yeni şeyler risk almadan keşfedilemiyor:) Eminim içlerinde güzel tadlar vardır çünkü Türk mutfağına çok da uzak görünmeyen sebzeli yemekler ve makarnalar görünüyor.
.jpg)
