Ahmet Altan'ın 24 Eylül 2006 tarihli Türk olmak ve ihanet... başlıklı yazısını okumanızı tavsiye ediyorum. Millet olarak korkularımız yüzünden kendi kendimize ayak bağı olduğumuzu, özgüvenimizi toplayıp -çoğu şanlı- tarihimizle yüzleşip barışmak için geç bile kaldığımızı söylüyor.
"Neden bu toplum ergenlik çağındaki zavallı, ürkek, kırılgan ve alıngan bir çocuk gibi bitmeyen bir huzursuzlukla kıvranıyor? Niye hep alay edileceğinden korkuyor? Niye hep aşağılandığını sanıyor? Tarihinde bir tek gün bile "sömürge" olmamış, Birinci Dünya Savaşı’ndaki olağanüstü yeteneksiz ve basiretsiz bir kadronun hataları sonucunda yaşanan kısa süreli bir işgal dışında işgal görmemiş bir geçmişin çocukları, neden bir türlü gerekli zihinsel gücü biriktiremiyor toplumsal hafızasında? Birbirinden kuşkulanan, birbirine düşman insanların hiç bıkmadan hep aynı konuları tartıştığı bir ülkeyi bir imparatorluğun mirasından yaratmayı nasıl başarmışız?"
Şahsım adına bu soruların cevapları hakkında bir fikir sahibi olsam da, Altan'ın yazısını, hain damgası yemenin çok kolay olduğu bir ortamda sorgulamalarındaki cesaret ve samimiyetten dolayı dikkate değer buldum.
2 yorum:
Sevgili Kalimeero sana ve ailene hayırlı ramazanlar dilerim
Beyhan tesekkur ederim. Size de kolay oruclar, bereketli sofralar..
Yorum Gönder